Her yeni nesil grafik kartı serisi ile kullanıcılara daha yüksek performans ve yeni bazı yan teknolojiler sunulur. Genellikle aynı fiyat ve aynı tüketim seviyelerine yakın olan iki jenerasyon arasında bu performans dışında fazla bir değişiklik olmazdı. Ta ki NVIDIA bu işleyişi değiştirene kadar. Firmanın yeni mimarisi Maxwell, önceki nesillere nazaran neredeyse yarı tüketim değerleriyle biz donanım tutkunlarının büyük ilgisini çekmişti. GTX 750 ve GTX 750 Ti ile bu yeni mimarinin resmen gövde gösterisi yapılmıştı. Ancak bu iki kart da giriş seviyesinde idi. Yani orta ve üst segment için henüz ortada birşey yoktu. Biz de merak içinde yeni Maxwell modellerini beklemeye kurulduk ve en sonunda GTX 970 ve GTX 980 kendini gösterdi.
İnceleme konuğumuz GTX 970 tabanlı. Yani ailenin ortanca üyesi. NVIDIA, GTX 700 serisinden sonra GTX 800 çıkarmadı. Bu seriyi dizüstü bilgisayarlara özel olarak bıraktı ve GTX 900′e yöneldi. Maxwell’in inanılmaz verimliliği ve yeni neslin yüksek performansını bir arada barındıran güzel bir birleşim yaratmış. Hatta fiyatlandırma olarak da GTX 700 varyasyonlarına göre daha uygun şekilde piyasaya girdiler.
GTX 970, 980′e nazaran daha az CUDA çekirdeği, biraz düşürülmüş frekansları ve daha az tüketiminin yanı sıra daha uygun fiyatı ve yine 980 gibi yüksek performansı ile belki de en ilgi çeken kart durumunda. Yine abisi gibi GM204 yongasından güç alıyor. Her iki kartın da bellek bant genişliği 256-bit. Böylesine güçlü modellerde neden az diye düşünebilirsiniz. Olay tamamen optimizasyon. Yeni sıkıştırma algoritmalarıyla artık 384-bit ya da 512-bit gibi devasa değerlere çıkmadan 256-bit ile benzer, hatta daha yüksek performans elde etmek mümkün oluyor.