Eğer GPU teknolojilerini takip eden biriyseniz, bazı yeni kartların ortaya çıktığını ve hatta Maxwell adlı bir yenilik için büyük bir heyecan olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. Maxwell, Nvidia’nın yeni GPU mimarisinin adı ve en son Nvidia kartlarının temelini oluşturmakta. Maxwell, Kepler’in yerini alan mimari ve Kepler mimarisi, Titan dahil olmak üzere marketteki en güçlü kartlarda kullanılmaktaydı. Şu anda bu yeni mimariyi kullanan dikkat çekici dört kart ise GTX 750, GTX 750 Ti, GTX 970 ve GTX 980…
Maxwell, eski GPU tasarımlarından birkaç ilgi çekici özellikle ayrılmakta ve yeni kartlar heyecan verici bazı yeni özellikler ile beraber gelmekte. Bu özelliklerin arasında geliştirilmiş VR performansı ve özellikleri de bulunuyor.
Geleneksel olarak, çoğu yeni mimarinin çip küçülmeleri ile yakın zamanlarda ortaya çıktıkları görülür. Çiplerin daha küçük ve daha düzgün üretilmeleri ile beraber, her bir santimetre kareye daha fazla çip sığdırılabilmekte. Ancak Maxwell için bu durum doğru değil. Maxwell, Nvidia’nın 20 nanometre çipler üzerinde çalışmaya devam etmesine rağmen, Kepler’in de kullandığı 28 nanometre boyutunu kullanmakta. Maxwell ile gelen gelişimler, çip boyutundan ziyade işlemci verimini arttırmaya yönelik ve mobil işlemcilerden bazı dersler alınmış durumda.
Nvidia, Kepler ile olan tecrübeleri sayesinde, normal bir işlem sırasında kartın bütün CUDAçekirdeklerinin aktif olmadığını fark etti. Bunların önemli bir kısmı, hemen her saat dönüşünde boş bir şekilde durmaktaydılar. Ancak her ne kadar bu çekirdekler boş dursalar da, teker teker kapatılmaları mümkün olmadığı için enerji çekmeye ve ısı üretmeye devam etmekteydiler. Nvidia bu sorunu çözmek adına CUDA çekirdeklerini pek çok küçük bloklara ayırarak her birine kendi komut mantığını yerleştirdi. Bu yöntem sayesinde çalışmakta olmayan çekirdekler kapatılabiliyor ve bunun sonucu olarak da her watt karşılığında alınan performans iki katınaçıkıyor; ısı üretimi önemli bir ölçüde düşüyor. Nvidia, bu yöntemi mobil Tegra işlemcilerinde de kullanmaktaydı.
Bu işlemin bir diğer sonucu olarak da, daha düşük seviyede bulunan 750 ve 750Ti çipleri, altı noktalı güç kaynağı bağlantılarına ihtiyaç duymadan tamamen PCI gücü ile çalışabilmekte. Başka bir deyiş ile var olan PC’lerde ekstra bir donanım güncellemesine ihtiyaç duymadan kullanılabiliyorlar. Ayrıca, görüntü anlamında büyük bir güç tüketimi yaratmayan oyunlar ve yazılımlar da, bu yöntem ile sessiz bir “fansız” modda çalışabiliyor.
Ayrıca kartların, sıvı soğutuculara ihtiyaç duymadan basit bir soğutucu ile çok daha fazlaoverclock edilebildiği gerçeği var. Bu durum da yeni nesil GPU’ların performanslarının asıl kaynağını oluşturacak. Nvidia’nın söylediğine göre, mantık donanımına yapılan mimari gelişimleryüzde 35’lik bir performans artışı sağlıyor.
Fiyat-performans açısından bakıldığında, son seri GPU’lar oldukça iyi bir konumda yer alıyorlar. Değiştirilmemiş GTX 980 ve 970, G3D Mark Benchmark değerlendirmesinde birinci ve üçüncüsıralarda yer alıyor ve her ikisi de oldukça beğenilmiş olan Titan’ın geliştirilmiş sürümü olan Titan Black’in üstünde yer almakta. Ayrıca, overclock seçeneği de düşünüldüğünde, her iki kartın var olan değerlerden çok daha yüksek bir değere sahip olacağına kesin gözüyle bakılabilir.
Daha düşük sıralamalarda yer alan kartlar da kendilerine göre oldukça iyi bir konumda yer alıyor. 750 ve 750Ti, fiyat-performans tablolarının en üstünde yer almakta. 150 doların altında bir fiyata düzgün bir orta seviye ekran kartı alabilmek, özellikle bu ekran kartlarının ayrı bir güç kaynağı istemedikleri düşünülürse, oldukça iyi bir teklif olarak gözüküyor.